Teknoloji

Bu 3 Teknikle Fobilerden ve Kötü Alışkanlıklardan Kurtulun!

asansör fobisi Bir gökdelenin ellinci katında oturan arkadaşınızı ziyaret etmek zorunda kalsanız, sizce de elli kat yürümek için çok fazla değil mi? Köpek fobisi olan bir kişinin, barınakta çalışan kardeşini görmek için barınağa gitmesi çok zor olsa gerek.

Fobilerin tedavisi için ilk adım fobinin nasıl oluştuğunu anlamaktı. Bilim adamları da bu konuda bazı araştırmalar yapmışlardır.

Fobiler hakkında birkaç gerçek, fobileri anlamada değerlidir.

Küçük Albert deneyi Fobilerin doğasını anlamak için değerliydi. 1920 yılında John B. Watson tarafından yapılan bu deneyde, hiçbir hayvandan korkmayan Küçük Albert, klasik koşullanmayı kullanarak tüylü hayvanlara karşı fobi geliştirmiştir. Yani yavaş yavaş, sistematik olarak çocuk tüylü hayvanlardan uzaklaştırılır. korkmayı öğrenmişti.

Küçük Hans davası Sigmund Freud’un çok takdir ettiği bir olaydı. Küçük Hans’ın atlardan fobisi vardı. Freud, nedenini anlamaya çalışarak Hans’ın babasıyla yazışmıştı. Freud, her şeyin başka bir şeyi temsil ettiğine inanıyordu.

Diğer bir deyişle, fobi nesnesi Freud’un psikanalitik kuramında bir şeyi temsil ederken; kişide o şeye karşı depresyon, yer değiştirme, kaçınma ve simgeleştirme de vardır. savunma mekanizmalarıkullanılacağı düşünülüyor.

Emma davası Jacques Lacan’a aitti. Emma, ​​mağazalara tek başına gitmeye korkan bir mağaza fobisiydi. Lacan bunun herhangi bir şeyi sembolize etmesi gerektiğine inanmadı, bu yüzden nasıl olduğuna odaklandı ve mağaza kaygısının Emma’nın mağazada yaşlı bir adam tarafından taciz edilmesinden sonra oluştuğunu fark etti. Yani Emma aslında bir travma yaşadı ve bu tepkiler travma sonrası gerilim bozukluğusonucunda oluşmuştur.

Günümüzde fobilerin tedavisinde çoğunlukla aşağıdaki bilişsel davranışçı teknikler kullanılmaktadır.

Sistematik duyarsızlaştırma, fobilerin tedavisinde en çok kullanılan terapi tekniklerinden biridir.

Joseph Wolpe tarafından geliştirilen bu teknikte kişi korktuğu ya da kaçındığı şeyle yüzleşir. aşamalarla karşılaşılmaktadır. Danışan ve terapist tarafından 8-10 seviyeli bir liste oluşturulur ve bunlar en kolaydan en zora doğru puanlanır. Bu dehşetler en kolayından başlayarak adım adım aşılmaya çalışılır.

Burada adım adım kişinin nesneye karşı fobisi algı,bilişsel olarak yeniden yapılandırılır.Kişinin yanlış fikirleri yaşayarak değiştirmesi sağlanmaya çalışılır.

Bırakma alışkanlığında bu iki teknik birlikte kullanılır.

Reaksiyondan kaçınma tekniği(tepki önleme) daha çok kendini yakalamakla ilgili olduğu söylenebilir. Maruziyet(Maruz bırakma) tekniğinin mantığında, örneğin sistematik duyarsızlaştırma ile danışanın fobisiyle yüzleşmeye çalışılır.

Bu teknikler genel olarak kendinizi yakalamanız ve vazgeçilmez alışkanlıklarınızı yaparken durmanız üzerinedir. Diyelim ki istemediğiniz davranışı yaptığınızı fark ettiniz. Bu, kendini yakalamanın tam zamanı. Bir sonraki adımda, kendinizi bunu yapmak isteme duygusuna maruz bırakmak gerekir. Bu tekniklere ek olarak rahatlama tekniklerimevcut.

Sanal olan her şeyde olduğu gibi terapide de sanal vardır.

Sanal terapi, fobilerin tedavisinde giderek daha fazla kullanılan bir terapi türüdür. Kişi, sanal ortamda fobilerine denetimli bir biçimde maruz kalırlar. Bu sayede fobinin nesnesinin o kadar da korkutucu olmadığını öğrenir.

NOT: Bu teknikler bilimsel olarak geçerli olup terapilerde kullanılsa da fobinizin derecesi önemlidir ve tekniklerin uygulanması uzmanlık gerektirebilir. Bu nedenle, kendi başınıza uygulamaya çalışarak umutsuzluğa kapılmamak için uzmanlardan yardım almaktan çekinmeyin.

Kaynaklar:ResearchGate, Psikoterapi Enstitüsü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu