Haber

DP ile Çevik: Seçimi ilk turda yüzde 55-60 kazanacağız

ANKARA –Altı Masa’nın çalışmaları fiilen sona yaklaşırken, kamuoyunda en çok merak edilen ‘ortak cumhurbaşkanı adayı kim olacak’ sorusunun şubat ayı başında yanıtlanması bekleniyor.

Ancak sorular bunlarla sınırlı değil. Seçim takvimi yaklaşırken Altı Masa liderlerinin seçimi kazanmaları halinde nasıl bir ortak yönetim kuracakları, milletvekilliği seçimlerine nasıl bir ittifak modeli ile gidecekleri henüz kamuoyuna açıklanmadı.

Altı Masa sahiplerinden Demokrat Parti Sözcüsü Neslihan Çevik’e göre, 30 Ocak’ta yapılacak lansmanda kamuoyunun yanıtını beklediği pek çok soru yanıtlanacak. Oyların yüzde 55-60’ını alan Çevik, “Sizce adayınız cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda ve HDP’nin desteği olmadan kazanır mı?” sorusuna, “Bunu ilk turda yapabileceğimizi düşünüyoruz” yanıtını verdi.

‘TÜM OPERASYONLARA AÇIĞIZ’

Altı Masa’nın çalışmaları sırasında görüş ayrılıklarının yaşandığını ancak bunların krize dönüşmediğini, aday açıklamama sürecindeki gerekçelerinin Ekrem İmamoğlu aleyhindeki yargı kararıyla ortaya çıktığını belirten Çevik, sorularımıza yanıt veriyor. aşağıdaki gibidir:

Altı Masa’nın onuncu toplantısı geride kaldı, DÜZGÜN Partisi’nin ev sahipliğinde 26 Ocak’ta yapılacak on birinci toplantısının hazırlıkları sürüyor. Six Tables’ın merakla beklenen başkan adayı için de çalışmalar başladı. Sizce adaylığı açıklamak için çok mu geç?

Bence çok geç değil. Bunun isim meselesi olmadığını, değerli olanın ortak ekip, ortak akıl olduğunu başından beri söylüyoruz. X veya Z kim olursa olsun ortak program üzerinden konuşacak. Referans bu olacaktır. Ekrem İmamoğlu süreci, adayın adını açıklamamakla ne kadar haklı olduğumuzu göstermiştir. Şu anda her türlü operasyona açığız. Kemal Bey’le ilgili ihbar var, Meral Hanım’la ilgili kapalı soruşturma var. Herkes için bir şeyleri var.

‘BU SEÇİM KONUŞULACAK’

Burada isimden çok ekip ve sağduyu ortaya çıkıyor. Bunu hep karıştırıyoruz. Bir aday belirlendi ve Altı Masa onun etrafında birleşmedi, organik olarak gelişti. Büyük parçalar bir araya geldi. Bu siyasi bir tasarımdan ziyade toplumsal muhalefetin bize getirdiği bir şeydi. Burada toplum baskın aktördür. Bu konu seçim arifesinde konuşulacak. Öte yandan, kampanyalar altı veya yedi ay önce başlamaz. Sedat Peker’in 15 gün sonra yaptığı sansasyonel açıklamaları bile unuttuk. Çıkıp anlatacağız, bu konuda çok doğru ya da yanlış propaganda yapılacak, gücümüzü oraya harcayacağız, gerek yok.

Demokrat Parti Sözcüsü Neslihan Çevik

ALTILI TABLO: FARKLAR ZAMAN OLDU AMA KRİZE DÖNMEDEN ÖNCE ÇÖZÜLDÜ

Altı Masa’nın her toplantısından sonra liderlerin açıklamaları ada hakkında konuşulmaması yönünde. Toplumun beklentisi bunun tam tersi olmasıdır. “Hiç konuşmadım” sorusunun cevabı nedir?

konuşulmadı Son toplantıda bu istişarenin başlayacağı açıklandı. Bir yıldır ortak çalışmalar yapılıyor ve süreç devam ediyor. Aday göstereceğimiz kişi tüm belgeleri, tüm süreci sindirmiş ve bu konuda hiçbir şüphesi olmayan biri olacaktır. Bu paralel bir süreçtir. Aslında tüm işimiz adayın seçimi. Bunu özlüyoruz, fazla mekanik düşünüyoruz. ‘Tepeden aday indi’ değil. Böyle olmaz, bunu daha önce yaşadık. Bir etap kurtuldu ve ikinci etaba geçtik. Altı partinin bir araya geldiği böyle bir şey daha önce hiç olmamıştı. Olmadığı için Türkiye için yeni bir deneyim. Zaman zaman fikir ayrılıkları oldu. Bu çok normal. Altı partiden bahsediyoruz. Ancak bunlar krize dönüşmeden çözüldü. Kaç kere “masa çatladı dağılacaklar” dediler. Masa duruyor.

‘TEK ADAM LİDERLERİ OLAN ÜLKELERE NE OLDU’

Fikir ayrılıklarının kamuoyuna yansıması ve ilk deneyim seçmenin Altılı Masa’ya tereddütle yaklaşmasına neden olmuş olabilir mi?

“Bir soru işareti ve bu süreç nasıl olacak” denilebilir. Geçiş sürecini 30 Ocak’ta açıklayacağız. Cumhurbaşkanı’nın yetkileri ne olacak, bakanlıklar ne olacak gibi sorular var. Böyle bir merakın olması çok normal ama bu işleri iki günde halletmek mümkün değil. 20 yıldır kamuoyunu ‘tek ses olmalı’ diye götürdüler. Hatta eleştiren kendi vekillerini bile ihraç ettiler. Ancak bu doğru değil. Tek adam liderleri olan ülkelerin başına gelenler ortada. Bize “kişisel politikalarını” güçlü liderler olarak sattılar. “Burada güçlü bir sistem gerekiyor” diyoruz. Güçlü bir sistem yoksa her güçlü adam toplumu kafasına göre dizayn eder.

‘NOKTA OLACAK ŞEY 30 OCAK’TAKİ LANSMANDIR’

Altı Masa toplantılarının ardından başkanların açıklamaları yayımlanır. İçeride konuşulanlar kamuoyuna yansıyor. Bunlardan biri, masadaki bazı partilerin bir küme oluşturmak için gereken 20 milletvekilini istediği yönündeydi. Masada parlamento koltukları için bir “pazarlık” oldu mu?

Liderler son açıklamalarında bu konuda çalışacaklarını söylediler. Bunu 30 Ocak’ta göreceğiz. Şu anda ne söyleyebiliriz. Kuliste çok dolaştı, çünkü onun listesinde, bu da bu listede. Konuyu açacak olan 30 Ocak’taki lansman olacak. Ne dersem senaryo oluyor.

‘RESMİ OLARAK SEÇİM TAKVİMİ BAŞLIYOR VE ADAY AÇIKLANACAK’

30 Ocak’ta tam olarak ne göreceğiz?

İki belge olacak. Biri büyük soru işaretlerine cevap verecek geçiş dönemi belgesi. Bunlardan biri ortak politikalar olacak. İktidara geldiğimizde girişimcilikten dış politikaya kadar Altı Tablo hem seçim beyannamesi hem de hükümet programı olacak. Burada sorun tespit değil direkt nokta atışı olacaktır. “Direkt bunu yapacağız” diyerek teşhislerimizle cevap vereceğiz. Ayrıca 30 Ocak’ta ittifakın seçime hangi formülle gireceği ve adayın kim olacağı belli olmayacak. Demokrat Parti olarak mantıklı görüyoruz, resmi seçim takvimi başlıyor ve aday o tarihte açıklanıyor.

Altılı Tablo adayı belirleyecek. Bu adayın masadan kalkması durumunda diğer başkanların hangi görevleri üstleneceği ve bunun nasıl formüle edileceği merakla bekleniyor. Diğer adayların başkan yardımcısı olabileceği ve imza yetkisine sahip olabileceği değerlendirmelerini duyduk. Altı Masa’nın başkanları ne yapacak?

Bunu bilmiyorum. Bu, başkanların aralarında konuştuğu bir şey. Diğer konularda, her zaman bir komite vardır. Bu, başkanların belirleyeceği bahis olarak belirlendi. 30 Ocak’ta ödülümüzü alacağız. 26 Ocak’ta YETER Partisi’nin ev sahipliğinde yapılacak toplantıda bunu konuşacaklar.

‘HİBRİT BİR MODELLE YÖNETİLMESİ GEREKİYOR’

Demokrat Parti’nin bu konudaki görüşü nedir?

Başkanın, koltuğundan veya yetkisinden ayrılamayan belirli yetkileri olduğunu düşünüyoruz. İki ilke ortaya koyalım. Altı lider, bu yetkilerin bir kısmını bir geçiş döneminde, muhtemelen hibrit bir model üzerinde isteyerek kullanması gereken bir başkan adayı seçmelidir. Keyfi yönetim olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Mesela memurlara yüzde 25 zam yapılmasına karar verildi, ertesi gün ne oldu, ‘Yüzde 5 zam daha yaptım’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanı dünyanın en namuslu iktisatçısı, en güzel sosyologu ve en iyi siyaset bilimcisidir, yani bütün kararları o verir. Biz buna karşıyız. Diğer liderlerin başkan yardımcısı mı yoksa başka görevlerde mi olacağı, bu onların karar vereceği bir bahis.

.

‘DOĞUM AĞRISI’

Hibrit model derken yeni bir şeyi kastediyorsunuz, değil mi?

Bu geçiş dönemidir. Amacımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçmektir. Ona ulaşmak zaman alacak. Keşke seçimimizin ertesi günü Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçebilsek ama bu bir süreç olacak. Biraz doğum sancısı gibi, o sancı olmadan doğum yapamazsınız. Sorun o acı sırasında hata yapmamak. Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. Önemli olan onlardan kurtulmamız. Çok ciddi sorunlar yaşıyoruz.

Altı Masa’da bakanlıkların istendiği iddiaları da gündeme getirildi. Bu tartışıldı mı?

konuşulmadı Güya, Altılı Masa oturdu ve bunun hakkında konuştu. Kasap eti kederden, koyun can sıkıntısındandır. Böyle bir pazarlık yapacak durumda değiliz. Önderler, bu gücün yeniden kazanması halinde artık parti devleti değil, saray devleti olacağımızın çok iyi farkındalar.

‘BURADA BİR OYUN OLDUĞUNU İZLEDİK’

AK Parti’nin başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği önerisi de gündemde. Altılı Tablo bu konuda nasıl ilerleyecek?

Liderler son görüşmenin ardından açıkladıkları belgede buna takviye vermeyeceklerini söylediler. Burada bir oyun olduğunu gördük. Bunu futbol benzetmesi ile “gol pas” olarak gören bir hükümetimiz var. Burada konu temel hak ve özgürlükler değildir. O kadar olsaydı CHP’nin yasa teklifini kabul ederlerdi. Bunu anayasaya koymak isteselerdi teklif edebilirlerdi. Tasarıyı kabul etmek daha kolaydır. Ve Allah aşkına bu hükümetin 27. döneminde anayasa yapma gücü var mı? AKP iktidarının artık üretecek rüzgarı kalmadığına göre, bu onun klasik stratejisi ve propagandasıdır.

‘AMACIMIZ LAİK/DİNİ FAY HATTI ÜZERİNDE SİYASET YAPMAK’

Muhalefet, AK Parti’nin anayasa değişikliği önerisine “hayır” denmesi durumunda bunun iktidar tarafından seçim sürecinde bir argüman olarak kullanılacağı konusunda tereddütler yaşıyordu. Başkanların son çıkışıyla bu çekince ortadan kalktı diyebilir miyiz?

Bu siyasi oyunun modülü olmak istemedik. Bu da muhalefetin ne kadar dik durduğunu gösterdi. Ve önümüzde yiğit bir savaş yok. Siyasi yasaklar, merhum Sinan Ateş, dokunulmazlıkların kaldırılması girişimi… Erdemli bir siyasetle karşı karşıya değiliz. Dik bir duruş sergiledik. Muhalefet esasen bir yasa tasarısı sundu. Madem samimisin neden en başta faturayı kabul etmiyorsun? Öte yandan Demokrat Parti olarak bu konuda bir kaygımız yok. Demirel Bey döneminde birçok imam-hatip açıldı ve “İmam-hatipler sadece imam değil, mühendis ve doktor da yetiştirsin” dedi. Laik/dini fay sınırlarında siyaset yapmak gibi bir amacımız yok. Biz merkez sağız. Bizim milletin etnik kökeniyle, kimliğiyle, diniyle, başörtüsüyle, kısa etekle hiçbir ilgimiz yoktur.

‘İLK TURDA TEMİZ OLACAĞIZ’

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın “Cumhurbaşkanı adayı çıkaracağız” açıklaması geniş yankı uyandırdı. Bu sözü nasıl okudunuz?

pek şaşırmadım Tutum kağıdını açıkladıktan sonra bunun olabileceğinin sinyallerini verdiler. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için pazarlık yapacaklarını söylediler. Sonunda kendi adaylarını çıkarmaya karar verdiler. Siyasi bir partidir ve bu haklara sahiptir. Herkes böyle bir şey yapabilir. Demokrat Parti olarak Altı Masa’da olmayı ve Altı Masa’nın adayını desteklemeyi tercih ettik. Birinci cinste açık ortamda seleksiyon alacağımızı düşünüyorum yüzde 55-60.

‘BUNU İLK DÖNEMDE YAPABİLİRİZ’

Adayınızın cumhurbaşkanlığı seçimini birinci sınıfta ve HDP’nin desteği olmadan kazanacağını düşünüyor musunuz?

Bunu birinci türde yapabileceğimizi düşünüyoruz. Karadeniz seçmeninden, Kürt seçmenine, AKP seçmenine kadar Türkiye’nin her katmanına hitap ettiğimizi düşünüyorum. Sorunlar çok açık. Bence bu mümkün. Olmadı diyelim, ikinci ilaçta daha yüksek oy alıp iktidara gelebiliriz diye düşünüyorum.

‘ESAS SORUN YARGI SORUNU’

Altı Masa’da farklı partilerin temsilcileri, HDP’nin farklı yorumlarını kaydetti. Demokrat Parti bu konuda ne düşünüyor?

HDP’nin terörün ortasına net bir boşluk bırakması terörün demokrasimizde yer almasının şartıdır. Bir zamanlar alternatif sol olma iddiası vardı ve demokrasimizin itibarı vardı.

HDP hakkında da bir kapatma davası var.

Ayrı ayrı tartışılmalıdır. Türkiye’de yargının düzeyi üzerinden tartışılmalıdır. Türkiye’de alınan veya alınmayan kararlar bize siyasi süreçlerin jenerik süreçlerden daha fazla işlediğini gösteriyor. Yargı seni çarpık bir terazide tartıyor. Böyle bir siyasi ortamda hukuken objektif bir şeyin ortaya çıkmasını beklemiyoruz. Bunun siyasi bir duruş olduğunu düşünüyoruz. İdeolojik olarak yakınsın, uzaksın ama burada asıl sorun yargı meselesi.

‘TEK ADAM REJİMİNE SON VERİRSE DEMOKRATİF PARTİ OLMADAN BAŞARAMAZSINIZ’

Demokrat Parti seçim sürecinde sahada nasıl olacak?

Uzun süredir sahadayız. Hızlı bir şekilde çalışmalarımıza başladık. Demokrat Parti, Anadolu’nun her köşesine etki etmiş ve dokunmuş bir partidir. Gittiğimiz yerlerde insanlar “Kırat” derler ve bizi hatırlarlar. AKP tabanının güçlü olduğu yerlerde bile bizi sempatiyle karşılıyorlar. Bagajımız yok. Biz Türkiye’ye büyük hizmetler yapmış liderlerin partisiyiz. Demokrat Parti, Altı Tablo’da benzersiz bir ölçeğe sahiptir. Oylama konuları çok konuşuluyor ama bu bir bakkal hesabı değil. Burada bir sinerji var.

Bu işlem matematikle anlaşılamaz mı?

Burada manayı gözden geçirmemiz gerekiyor. Buradaki siyasi kültürü değiştirmemiz gerekiyor. Kültür, matematikle yapılabilecek bir şey değildir. Demokrasiyi yeniden getireceksek, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi getireceksek, tek adam rejimine son vereceksek bunu Demokrat Parti olmadan yapamazsınız. Burada demokrasi tarihini bilen çok önemli bir toplumsal hafıza var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu